KONYA (İGFA) – Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Konya Büyükşehir Belediyesi, Selçuk Üniversitesi (SÜ) ve Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) iş birliğinde “Bir Buçuk Derece” İklim Okuryazarlığı ve Afet İletişimi programının ikincisi Konya’da yapıldı.
Konya Büyükşehir Belediyesi Sosyal İnovasyon Ajansı yürütücülüğünde gerçekleşen programların kapanış oturumu Büyükşehir Belediyesi Taş Bina Kültür Sanat’ta gerçekleştirildi.
“KONYA’DA YAŞAYANLAR OLARAK ÇOK ŞANSLIYIZ”
Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Aksoy, moderatörlüğünü yaptığı oturumda, “Karşı karşıya kaldığımız facialar karşısında Türk milletinin birlikteliği, beraberliği vakurlu duruşu, yardımseverliği bir kez daha ortaya çıktı. Herhalde biz de bu anlamda Konya’da yaşayanlar olarak çok şanslıyız. Çünkü Konyalı vatandaşlarımız başta Büyükşehir Belediye Başkanımız olmak üzere kendisine çok teşekkür ediyorum. Konya, gerçekten yardımseverliğini, fedakarlığını, birlikte hareket etme duygusunu çok net ortaya koyan şehirlerden bir tanesi oldu” diye konuştu.
“DOĞRU BİLGİ DAHA AZ DİKKAT ÇEKER, YALAN VE YANLIŞ BİLGİ DAHA FAZLA TALEP GÖRÜR”
Programa katılan RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, afet dönemlerinde iletişimin, iletişim modelleri içerisindeki en önemli, en kayda değer haber yapma türü olduğuna değindi.
Şahin, “Hem kurumsal kimliği açısından bu takım haberlere olan tepkimiz hem ülkemizin içinde bulunduğu durumlar itibariyle ki en sonda asrın felaketi olan depremler sebebiyle yaşamış olduklarımızdan elde ettiğimiz bilgi, birikim şunu göstermekte: Afet ve acil durum veya savaş anında ve iklim kriziyle mücadele edilen son dönemde özellikle bu güzel toplantının ana fikri olan 1,5 dereceyle ilgili olarak Medya-Okur Yazarlığı anlamında sizlere söyleyebileceğim en önemli şey şu olmalı: ‘Afet ve acil durumlardaki haberlerin veya medya kullanma alışkanlıklarının aslında normal zamanlardakinden nasıl farklı olması lazım, neden farklı olması lazım? Maalesef hem sosyal medya kullanım alışkanlıkları hem medya kullanım alışkanlıkları doğru bilginin daha az dikkat çektiği, yalan ve yanlış bilginin ve çarpıcı bilginin daha fazla talep gördüğü yönündedir. Bu afet ve acil durum dönemlerinde yalan ve yanlış bilgilerin sayısının artması sebebiyle bir talep oluşmakta ve belki de daha dikkatli davranılması gerektiği bir kere daha ön plana çıkmakta” ifadelerini kullandı.
BAŞKAN ALTAY’A HATAY’DAKİ ÇALIŞMALARI İÇİN TEŞEKKÜR EDEN ŞAHİN: “BİZ HEP BİLDİK Kİ ORADA BİR KAHRAMAN VARDI”
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’ın deprem bölgesindeki çok değerli çalışmalarıyla 7’den 70’e herkesin gönlünde taht kurduğunu ifade eden Şahin, “Gerçekten Konyamızı ve Türkiyemizi gururlandıran, yerel belediyeciliğin nasıl yapılacağını herkese gösteren çok değerli Başkanımıza sonsuz teşekkür ediyorum. Hiçbir zaman onu medyada görmedik, hiçbir zaman onu enkaz altından çıkartılan o canların başında görmedik. Hiçbir zaman ‘şurayı da biz yapıyoruz’ demedi ama biz hep bildik ki orada bir kahraman vardı. Ekibiyle birlikte Konya halkıyla birlikte ordaydı” açıklamasında bulundu.
“GAZZE’DE YAŞANANLARI ANLATACAK GAZETECİ YOK”
İsrail-Hamas çatışmaları için görevde olan gazeteci Mehmet Akif Ersoy, İsrail’in Yafa şehrinden programa çevrimiçi bağlantı yaparak tecrübelerini aktardı. İsrail’in savaşın başından bu yana bölgeye gelen bütün gazetecilere İsrail tarafında çalışma özgürlüğü verdiğine ancak Gazze’de hiç kimsenin olmadığına dikkati çeken Ersoy, şunları söyledi: “Herkes kendi bakış açısından hareket ediyor. Rusya medyası Ukrayna savaşını bir yerden görüyor. Çok özgür olduğunu düşündüğümüz Batı medyası da mesela hiçbir şekilde herhangi bir Rus gazetecinin ya da Rusların tezlerini savunan bir akademisyenin, Rusların tezlerini savunan bir bölge uzmanının ekrana çıkıp bir şey anlatmasına izin veriyor mu? Mesela BBC’de böyle bir şey gördük mü? CNN International’de böyle bir şey gördük mü? Böyle bir şey göremeyiz. Bunu Rus-Ukrayna savaşında daha net anladık. Biz İsrail’de yaşananları anlatıyoruz ama Gazze’de yaşananları anlatacak gazeteci yok. Aynı zamanda bir propaganda savaşıyla, çok büyük bir dezenformasyonla karşı karşıyayız.”